OZON TEDAVİSİ
Yaşam süresinin kalteli bir şekilde uzaması daha dinç ve daha enerjik olmak için yapılması gereken destek tedavilerden biri de medikal ozon tedavisidir. Gerek zihinsel, gerek de fiziksel yorgunluk çeken kişilerin bu durumu ozon tedavi protokolü ile mümkündür. Aynı zamanda yaşam standardı ve kalitesi de bu sayede artmaktadır. Kan yoluyla yapılan ozon tedavisi sonrasında antioksidan etki, bağışıklık sistemi güçlenmesi, metabolizma hızlanması, eklem kıkırdak doku rejenerasyonu, doku oksijenizasyonunun artması, karaciğer rejenerasyonu ve dolayısıyla vücudun arınma mekanizmasının aktifleşmesi sağlanmaktadır.
Ozon Tedavisi birkaç şekilde uygulanabilir. Majör otohemoterapi ana uygulama şeklidir. Bu yöntemde, tamamen steril şartlar altında ozon setleri aracılığıyla kişiden 50-100 CC arasında kan alınır. Alınan kan uygun dozlarda ozonlanır ve hastanın kanı tekrar kişiye geri verilir. Serum Fizyolojik Uygulama, Minör Uygulama, Lokal Uygulama, Torbalama, Kulak ve Makat uygulamaları diğer ozon tedavi yöntemleridir.
GLUTATYON TEDAVİSİ
Glutatyon gibi antioksidanların eksikliği de kolajen kaybını hızlandırır. Vücudun ihtiyacı olan kolajenin takviye edilmesi cilt elastikiyetini, kalitesini artırıp, kırışıklık oluşumunu önlemek ile kalmayıp saçlara, tırnak ve eklemlere de iyi gelmektedir.
Glutatyon da, anti-aging özelliği sayesinde de cildin daha canlı ve parlak görünmesinde, renk tonunun eşitlenmesinde etkili olmaktadır.
Kolajen dışarıdan görünen yaşlanma etkilerini engellerken, glutatyon ise antioksidan etkisi ile vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyarak yaşlanma sürecini geciktirmektedir.
Vücudumuzda hücrelerde oluşan oksijen radikalleri denile çöplerin temizlenmesinden sorum olan maddelere antioksidan diyoruz. Biliyorsunuz antioksidan denilince son günlerde memlekette akan sular duruyor.
Hücrelerimiz kimyasal reaksiyonlar sonucunda oluşturduğu zararlı serbest oksijen radikalleri denilen maddeler oluşmaktadır.
Bu zararlı maddelerin artışına ‘’ oksidatif stres ‘’ denilmektedir.
Aslında vücudumuz bu çöpleri temizlemektedir. Eğer oluşan maddeler temizlenemez ise hastalıklara neden olurlar.
Yaşlanma ve çevresel faktörler (gıdalar ve toksinler) hücrelerimizdeki serbest oksijen radikallerini arttırmaktadır.
Zaman içinde düşen Glutatyon düzeyleri de bizim bu maddeleri temizlememizdeki savaşımızda ve gücümüzde azalmaya neden olmaktadır.
Glutatyon aslında fedakâr bir askerdir. Oluşan bu çöpler yani serbest oksijen radikalleri zarar verebilmek için ELEKTRON aramaktadırlar. Glutatyon ise elektron vererek bu maddeleri bağlayarak atılımını sağlamaktadırlar. Kendini feda etmektedir. Glutatyon aynı zamanda Vitamin C, E ve karotenin etkisini göstermesi için de gereklidir.